Calypso’nun Adası, Malta takımadalarının bir parçası olan ve Akdeniz’in merkezinde yer alan benzersiz bir ada. Gozo veya Ghawdex (“aw-deş” okunur), Malta’dan oldukça farklı bir kişiliğe sahip olan bu güzel adanın Malta dilindeki ismidir. Uzunluğu yaklaşık 14,5km ve genişliği 7,5km olan ada 43km uzunluğunda sahil şeridine ve 28.000 kişi civarında nüfusa sahiptir.
Gozo adası Malta’ya 25 dakikalık bir mesafede olup, feribot veya deniz uçağı ile gidilebilir.
Malta ile kıyaslandığında, güzel Gozo adası oldukça kendine özgü bir karaktere sahiptir ve sosyal yönden daha muhafazakardır. Yapılaşma konusundaki sıkı politikalar Gozo’nun bozulmasını önlemekte ve daha yeşil, daha verimli kalmasını sağlamaktadır.
Gozo’ya özgü yaşam biçimi daha çok tarım ve balıkçılığa dayalıdır. Gozo’da yaşam, Malta’ya kıyasla daha yavaş ve daha rahattır. Gozolular olağanüstü misafirperverlikleri ve ziyaretçilerin çoğuna cazip gelen yaşama karşı rahat tutumları ile tanınmıştır. Üzeri yassı tepeler ve yoğun biçimde ekilmiş tarlalar manzaranın genel karakteristiğini oluştururken kıyılarda sarp kayalıklar, dik vadiler ve güzel koylar bulunmaktadır. Barok tarzı kiliseler ve taştan yapılmış eski çiftlik evleri kırsal bölgeyi farklılaştırır. Güneşli havası, geniş plajları, gittikçe canlanan gece hayatı ve 7.000 yıllık tarihi ile görülecek çok yer ve yapılacak çok aktivite vardır. Tarihi alanlara, kalelere ve şaşırtıcı manzaralara ek olarak, takımadaların en iyi korunmuş olan tarih öncesi döneme ait tapınaklarından biri de buradadır.
Söylencelerle dolu Gozo’nun Homer’in Odise’sindeki efsanevi Calypso’nun Adası olduğu düşünülür – huzurlu, mistik bir inziva bölgesi.
Ziyaret Edilebilecek Yerler
Victoria (Rabat)
Gozo'nun güzel başkentinin adı, İngilizler tarafından 1887’de Kraliçenin tahta çıkışının altmışıncı yıldönümü şerefine Victoria olarak değiştirilmiştir ancak Gozolular hala Arapça Rabat ismini kullanmaktadır. Çoğu sabah aktivitenin 'merkezi' pazar meydanı It-Tokk’tur (Buluşma Yeri).
Satılan mallar turistlerin pek ilgisini çekecek nitelikte olmasa da meydanın hemen arkasındaki eski şehrin daracık sokakları ve küçük evleri ziyaret etmeye değer. Aynı ismi taşıyan meydanda yer alan barok stili St. George Kilisesi (1678) incelikle işlenmiştir ve St. George’un bir ejderhayı öldürüşünü gösteren etkileyici bir resim bulunmaktadır.
Kale ya da 'Gran Castello' şatafatlı bir iç mekana ve Antonio Manuele tarafından yapılan etkileyici bir "trompe d'oeil" tavan boyamasına sahip olan katedrali barındırmaktadır. Bu görsel yanılma, eğer kısıtlı maddi kaynaklar kubbenin tamamlanmasını engellemeseydi kubbenin nasıl görüneceği konusunda bize şaşırtıcı bir izlenim sağlar. Katedralin arkasında yağlıboya tabloların ve kilise aksesuarlarının bulunduğu bir müze yer almaktadır. Katedralin avlusundaki sur merdivenlerinden çıkıldığında tüm adaya hakim muhteşem manzaralar görülmektedir. Mevcut burçların tarihi, Grandmaster Wignacourt (1600) zamanlarına gitmektedir.
Xlendi
Kumlu ve çakıllı küçük plajı ile güneyde, yüksek kayalıkların altında gizlenmiş olan bu hoş balıkçı köyünün kendine has bir büyüsü vardır. Deniz kıyısındaki küçük bir yürüyüş sırasında yemek yemek için ideal bir noktadır. Ayrıca merdivenlerden çıkar ve koyun sağ tarafındaki dik kayalık buruna karışan patikayı izlerseniz mükemmel bir kaya banyosu da bulunmaktadır.
Ta' Pinu Kilisesi
Għarb ve Għammar arasındaki yolda bulunan bu heybetli Neo-Romanesk yapı, tüm Malta için hac yolculuğunun bir varış noktasıdır. Kilisenin çevresinde Çarmıha Giden Yolu simgeleyen doğal büyüklükteki heykeller bulunmaktadır. Kilise 1920’lerde, Pilippono Gauci (lakabı Pinu) tarafından bakılan eski Our Lady of the Assumption Şapelinin yerine yapılmıştır. Kilisenin ünü açıkça görülen mucizevi gücünden gelmektedir. 1833 yılında Carmela Grima adındaki bir yerli kadın, Meryem Ananın kendisine seslendiğini ve bir arkadaşının ölmek üzere olan annesi için dua etmesini söylediğini işitmiştir. Kadın mucizevi bir şekilde iyileşmiş ve ardından başka mucizeler de gerçekleşmiştir.
Ġgantija Tapınakları
Victoria’dan Xagħra’ya giden yolun yakınında tarihi M.Ö 2800’e uzanan iki eski tapınak, Ġġantija Tapınakları bulunmaktadır. 1972 yılındaki kazılarla ortaya çıkarılan alan bir büyük ve bir küçük tapınak ile devasa taşlardan yapılmış bir çevre duvarından oluşmaktadır. Birçok kişi tapınakların "devler" tarafından inşa edildiğini iddia etse de – ki adı buradan gelmektedir – tapınakları yapan ilk insanların sergilediği ustalık dikkate değerdir.
Xagħra
Büyümekte olan ve kısa bir ziyareti hak eden Xagħra köyünde Xerri Mağarası ve Ninu Mağarası bulunmaktadır. Prehistorik döneme ait bu iki mağarada sarkıt ve dikit oluşumlar ön plana çıkmaktadır. Yakındaki Ramla Koyu, Gozo’daki en iyi kumluk plajı ile yüzmek için ideal bir bölgedir. Calypso'nun Mağarası, Ramla Koyu’nun kırmızı kumlu plajının harika bir panoramik görüntüsünü sunmaktadır.
Dwejra
San Lawrenz köyünden pek de uzak olmayan bir mesafede öğrenciler Dwerja Koyu’nu görürler. Bu alan çarpıcı görüntülerin olduğu olağanüstü bir doğal güzelliğe sahiptir. Girişte ismini mantara benzeyen şeklinden alan Mantar Kayası yer almaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla, keskin kokulu ve dizanteriyi tedavi ettiğine dair yanlış bir kanının bulunduğu nadir bulunan bir bitki tepesinde yetişmekteydi. Yakınlarda Inland Sea (İç Deniz), diğer adıyla Il-Qawra bulunmaktadır. Kireçtaşının aşınmasıyla oluşmuş bu oyuk, kayalıkların arasından geçen bir tünelle denize bağlanan bir iç liman oluşturmuştur. Burada kayalıkların tepesinde mükemmel bir yürüyüşün keyfi de çıkarılabilir.
Xewkija
Burası, adını çevredeki kırsal alanda yabani olarak yetişen deve dikeninden alan küçük bir tarım kasabasıdır. Xewkija, en çok görkemli yeni kilisesiyle tanınır. Kubbe övünç kaynağı olan yaklaşık 80 fit’lik bir çapa sahiptir ve dünyadaki en büyük kubbelerden biri olup, Malta’nın Mosta şehrindeki daha ünlü olan kilisenin kubbesiyle kıyaslanabilir büyüklüktedir. Venedik tarzındaki kilise, daha çok yeni binanın bitirilmesinden sonra kaldırılan eski cemaat kilisesinin çevresindeki gönüllü iş gücü vasıtasıyla inşa edilmiştir.
Għajnsielem ve Mġarr
Għajnsielem, adanın tek gerçek limanı olan ve Gozo-Malta feribotunun uğradığı Mġarr limanının hemen üstünde bulunmaktadır. Köy, ilk olarak Mġarr limanının Gozo’nun ana ve en iyi korunan limanı olmasıyla birlikte gelişmeye başlamıştır. Bununla birlikte, geçmişe ve günümüze ilişkin birçok ilginç alanın yanı sıra bir Megalitik Tapınak ve önemli bir Stone Circle (Taş Daire) bulunan köy tarih öncesi zamanlardan beri önemli bir yer olmuştur
Comino
Malta takımadalarının en küçüğü olan Comino, Akdeniz’de araba bulunmayan çok az yerden biridir. Yüzölçümü 1,5 km2 olup, adada sekiz kişi yaşamaktadır. Trafik yoktur ve gürültü bir istisnadır.
Yaban hayatı için bir sığınak oluşturan ve yabani çiçeklerle kaplı, cennet gibi bir yerdir. Botanikçiler ve doğa tutkunları buranın doğal güzelliğinden ve sükunetinden çok hoşlanacaklardır. Comino adını, diğer birçok kokulu bitkiyle birlikte yaygın bir şekilde bulunan kimyon bitkisinden almaktadır.
Güçlü bir yürüyüşçü için Comino'nun ulaşılamayacak yeri pek olmasa da kayalıkların kenarlarındaki patikalarda yürünecekse sarkan kayalar nedeniyle dikkatli olunması tavsiye edilir.
Ada, gerçek bir 'kafa dinlenecek' atmosfere sahiptir ve şnorkelle dalanlar ve skuba dalgıçları için iyi bir sığınaktır. Mavi Lagün özellikle turistik bir yerdir.
Adada konaklama imkanı yalnızca Nisan ayından Ekim ayına kadar mevcutken, Mġarr’dan Comino’ya tekne gezileri tüm yıl boyunca gerçekleştirilmektedir.
Su sporları ve Dalış
Su sporları ve aktiviteleri Gozo civarındaki belirli plajlarda sunulmaktadır. Öğrenciler kristal berraklığındaki sularda şnorkelle dalış keyfini yaşayabilir ve ayrıca sahil boyunca uzanan dükkanlardan jet ski veya tekne kiralayabilirler.
Gozo civarındaki sular, mükemmel denizaltı manzarası ve ılık su sıcaklığı ile birlikte Akdeniz’deki en iyi dalış yerlerinden biridir. Gozo’daki tavsiye edilen dalış noktaları Dwerja Point, Reqqa Point ve Mġarr ix-Xini’dir. Sular, şnorkelle dalış için de yeterince berraktır. Dalış teçhizatı yerel olarak satın alınabilir veya kiralanabilir. Fiyatlar makuldür ve PADI (Profesyonel Dalış Eğitmenleri Birliği) ve BSAC’ın (İngiliz Su Altı Klubü) yeni başlayanlardan lider dalgıç seviyesine kadar tüm kurslarına katılma olanağı vardır.
Dalış kursuna başlamadan önce öğrenci için bir tıbbi uygunluk belgesi gerekmektedir. Okul yöneticisi bir tıbbi muayene imkanından yararlanmanızı sağlayabilir. Dalıştan önce öğrencilerin yeterli bir sigorta teminatının olması gerektiğini lütfen unutmayın.
Balıkçılık
Dinlence koordinatörümüz vasıtasıyla, içinde bulunulan mevsime ve adaların çevresinde o sırada avlanmakta olan balıklara bağlı olarak eğlence, manzara ve hatta belki şansınızın yaver gideceği bir balık avı gezisi düzenlenebilir.
[RandomSchool]